top of page
Ara
  • Yazarın fotoğrafıCansu Dağbağlı

Uçarken


Uçak yolculuklarında hep çok fazla hissederim. Bu fazla hissettiğim şeyin ne olduğunu bilmiyorum. Yalnızca çok yoğun bir şey olduğunu hissediyorum. Hep cam kenarında oturmayı tercih ederim. Birçok kez dışarıya bakarken içimden ağlamak geldiğini fark ettim. Sebebini açıklayamıyorum, mutsuzluk ya da mutluluk değil, bir şeylerle çok dolu olmak diyebilirim sadece.

Şu anda İstanbul-Paris uçuşundayım, biraz maceralı bir uçuş oluyor bu. Kalktıktan hemen sonra bir yolcu rahatsızlandı ve biz Sofya’ya zorunlu iniş yapmak zorunda kaldık. Bu da 1,5-2 saatlik bir gecikmeye yol açacak. Neyse ki yolcunun durumu kötüye gitmedi, sağlık görevlileri hemen müdahale etti.

Daha önceki birçok sefer olduğu gibi aşkıma kavuşmaya uçuyorum. Yine çok heyecanlıyım ve bu heyecanı yenmek için kırmızı şaraba kendimi bırakıyorum. Onun hayatıma girmesine sebep olan şeyin de yine bir uçuş olduğunu düşünmeden edemiyorum.

Hayatımızda bu kadar teknoloji varken ve her an her şeyden haberimiz oluyorken, uçakta kimsenin bizden haber alamaması çok garip geliyor. Şimdi Renato beni havaalanında bekliyor, yarım saat önce inmiş olmamız gerekiyordu ama biz hala İtalya-İsviçre sınırı üzerinde uçuyoruz(bunu bilmemi de tabi ki teknolojiye borçluyuz.)

Bakalım bu yolculuk bize ne deneyimler, görsel ve tadımsal deneyimler sunacak <3

bottom of page