Yılbaşını Mostar’da geçirme kararımız, çoğu seyahatimiz gibi en ucuza nereye bilet varsa oraya gitme şeklinde alındı. Önceden sadece yılbaşı tatili için yani 3 günlük planladığımız tatil sonradan şirketten zorunlu izinlerimiz sayesinde bir haftaya uzadı. Ama bu Bosna Hersek’teki planlarımızı değiştirmedi, araya 3 günlük bir Hırvatistan ekledik. Saraybosna havalimanına inip uzunca bir pasaport kuyruğu bekledikten sonra rezerve ettiğimiz aracı aldık ve hemen Mostar yoluna koyulduk. Bu arada havaalanından paramızı çevirdik, Bosna Hersek’in para birimi marka. En iyi çevirmeyi eurodan yapıyorlar, komisyonsuz, yani yanınızda euro getirin. 1 euro=1,95 marka
Saraybosna-Mostar arası yol yaklaşık 2 saat ve otoban gayet rahat. Türkiye’de kış başladığından beri kar bekleyen Renato Mostar’a giden yolda karlar altında köyleri görünce çocuk gibi mutlu şekilde hep fotoğraf çekmek için durduk☺️ bu yolda manzaralar harika, yavaş yavaş karlar azaldı ve beyazlar yerini yeşile bıraktı.
Yolda öylesine karar verip yemek yediğimiz yeri bile çok beğendik ve burada aşırı doyarak çok güzel yemekler yiyeceğimizi anladık. Mostar’a varınca fark ettim ki aslında fotoğraflardan hiç görmediğimiz bir yanı varmış: aslında büyük bir şehir ve eski şehrin hemen yanında modern bir şehir yükseliyor. O tarafa hiç gitmedik, zaten insan o eski şehrin havasından çıkmak istemiyor. Otele eşyaları bıraktıktan sonra şöyle bir dolaşalım dedik, bir baktık kısa zamanda neredeyse her yeri yürümüşüz :)
Çok turistik bir şehir de olsa, Mostar’ın fiyatları gayet uygun. Gezilecek yerler için zaten para ödenmiyor, şehrin her yeri tarih kokuyor, her yeri instagramlık😂 yeme içme fiyatlarını da bir sonraki postta detaylı yazacağım, şimdi gezilecek yerlere geçiyorum: Mostar Köprüsü Neretva Nehri üzerinde 16.yüzyılda Mimar Sinan’ın öğrencisi tarafından tasarlanmış ve İslam mimarisinin en dikkat çeken eserlerinden sayılıyormuş. İki yakada yaşayan Hırvat ve Müslümanların arasındaki bir köprü, bu özelliğiyle barışı simgeleyen bir yapı olmuş, adını hepimiz biliriz, bu harika köprü malesef 93’teki savaşta zarar almış, daha sonra yeniden inşa edilmiş. Kilit taşı mimarisiyle ünlü olan köprünün bir diğer özelliği de yazın üzerinden nehre atlayan erkeklerin hikayesi :) köprüden atlamayanlara kız verilmediği rivayet ediliyor. Şimdilerde ise bu geleneği genelde turistler sürdürüyormuş, biz kışın gittiğimiz için bu manzaraları tabi ki göremedik ama atlamak pek bir cesaret ister!
Köprüye bakan en güzel manzaralardan biri için Koski Mehmet Paşa camisinin arka tarafındaki pazar alanına gidin. Diğer bir güzel manzara da köprüye aşağıdan bakan, köprüye çıktığınızda aşağıda fotoğraf çeken insanları göreceğiniz teraslar. Buraya da yeme-içme yazısında gitmenizi önereceğim Hindin Han restoranının yan sokağından iniliyor. Aslında bir yere gitmek için tarife de ihtiyaç yok, zaten minnak bir şehir :)
Eğri Köprü Mostar Köprüsü’nün minyatürü☺️ 8 yıl önce onun denemesini yapmak için yaklaşık 100 metre gerisinde inşa edilmiş. Burası bizim otelimizin manzarası olduğu için duygusal bir şekilde bağlandım ben, hem daha sakin. Köprü ve siz olarak tek başınıza fotoğraf çekme şansı var.
Eski Çarşı Aslında Mostar Köprüsü’nü merkezine koyan bir şehir düşünürsek, köprüye açılan sokaklar da eski çarşı oluyor. Burada hediyelik eşya dükkanları, restoran ve kafeler var. Biz bolca yürüdük bu sokaklardan ve yürürken sanki Türkiye’deymiş gibi hissettim hep. Hediyelik eşyalar çok benzer, yiyecekler aynı, çok sayıda camiyle çevrelenmiş sokaklar var.
Blagaj Tekkesi Mostar’a 10 dk uzaklıkta bir cennet. Alperenler Tekkesi, Meretva Nehri’nin bir kolu olan Buna’nın kaynağında kurulmuş. Derviş evi gezilebiliyor, gezmeseniz de bu muhteşem doğayı görmek için gidin. Yazın restoranlar suya masa sandalye atıyor, çok huzurlu bir yer. Milli parka girerken küçük bir ücret var, kişi başı 2 marka, Derviş evinin ücreti de 4 marka. Osmanlılar Bosna’yı aldıktan sonra bu tekke 15.yüzyılda inşa edilmiş ve Bosnalıların Müslüman olmasında büyük etkisi varmış. Şu anda hala ülkenin yarısı Müslüman. Ben ilk defa yurtdışında bu kadar cami olan bir ülkede bulundum, değişik bir his. Fakat Bosna Hersek’te din yalnızca inançla sınırlı, siyasal bir şekle bürünmemiş. Darısı başımıza :)
Poçitel Köyü Bu köyü Mostar’dan Split’e giderken yolda gördük ve yanından geçince burayı görmeliyiz diyerek geri döndük. Mostar’dan 30 dk uzaklıkta. Tarihi 14.yüzyıla dayanan köy Osmanlı eline geçtikten sonra sınır şehri haline gelmiş. Venediklilere ait olan Dubrovnik eyaleti ile komşu, Neretva nehri kıyısında yamaca kurulmuş çok şirin bir köy. Evliya Çelebi 17.yüzyılda buraya gelerek Seyahaname’sinde de 150 hanelik taş bir köy olarak bahsetmiş. Evliya Çelebi’den sonra yalnızca kervansaray ve saat kulesi yapılmış, onun dışında o zamandan beri aynı kalmış bu sokakları ve evleri taş, tepesinde bir kalesi bulunan köy. Daha sonra Bosna Hersek Avusturya Macaristan’ın yönetimine geçtiğinde önemini siyasi önemini yitirmiş, o yüzden o günkü haliyle kalabilmiş☺️
Kalınacak yer + Bütçe Biz aylar önce biletimizi almıştık ve oteli de aylar önce ayırttık, bizim için şans oldu çünkü biz ödeme yaptıktan sonra euro uçtu :) Otel Kriva Cuprija’da kaldık. Burada gördüğümüz ilgi alakayı kelimelerle anlatamam! Resepsiyonda çalışan kızlar o kadar tatlı ve ilgili ki, insan bu kadar da olamaz, heralde bu işin altında bir iş var diye düşünüyor😂 ama sonradan anladık ki Booking’te aldıkları iyi puanı korumak için yapıyorlar. Yukarıda bahsettiğim gibi Eğri Köprü’nün hemen dibinde. Biz balkonlu oda ayırtmamamıza rağmen balkonlu oda verdiler. Yılbaşı akşamında da restoranında yedik, gayet güzeldi. Bu otel fiyat olarak ortalama bir düzeyde (bir gece, iki kişi için yaklaşık €50) ama uçak biletimizi çok ucuza kapattığımız için (kişi başı gidiş dönüş 330 tlye almıştık Pegasus indiriminden) ve yılbaşı olduğu için kendimize hediye vermiş olduk :) daha uygun fiyatlı, merkeze biraz uzak oteller bulmak mümkün.
Diğer uygun fiyatlı ve yüksek puanlı bulduğum yerler:
Aşağıdaki linki kullanarak Booking'te herhangi bir otelde rezervasyon yaparsanız da, kaldıktan sonra ücretin %10'u size iade edilecek :)
